7 Temmuz 2016 Perşembe

Ege Ertuğrul'dan Denizli LGBTİ Aileleri Grubu ile Tanışma Hikayesi

   Merhaba, benim Denizli LGBTİ Aileleri Grubu ve Dr. Nilgül Yalçınoğlu ile tanışma hikayemi, Denizli LGBT Aileleri Grubu'nun bana nasıl yardımcı olduğunu bilmek istermisiniz? Öncelikle size biraz kendimi tanıtayım; Trabzon'da üniversite okuyorum, Tokatlıyım ve ailem Tokat'ta yaşıyor. Yaklaşık üç buçuk yıldıra ailem ile sıkıntılıyız. Yani aileme açılımımı gerçekleştirdiğimden beri... 2015 Haziran ayında hormon tedavisine başladım, daha sonra her şey daha da sıkıntılı olmuştu. Taa ki Nilgül Yalçınoğlu ile tanışana kadar. Nilgül Yalçınoğlu'nu benim çocuğum belgeselinden tanıyordum; ama her hangi bir konuşmamız olmamıştı.
   O dönem Annem intihar eşiğindeydi ve korkmaya başlamıştım, kendine birşey yaparsa ömrüm boyunca kendimi affedemezdim. Nilgül Hanım'ın oğluna ulaştım önce. Çok güzel bir şekilde dinledi beni. Yaşayış tarzımı, düşüncelerimi anlamaya çalıştı. Annesiyle görüşmek istediğimi dile getirdim. O'da beni yönlendirdi. Önce ben aradım Nilgün Anne'yi, sağolsun O'da beni Denizli'de yaşayan bir trans erkeğe, Yiğit'e yönlendirdi. Benim ailemin beni kabul etmeme nedeni "maneviyat"tı. Nilgül Hanım tıbbı açıdan çok bilgili bir bireydi; fakat manevi açıdan aileme ne derse desin, onların kabul etmeyeceklerini biliyordum. Bu yüzden o da beni Yiğit Abi'ye yönlendirdi. Yiğit Abi ile bu konunun manevi boyutunu konuştuk uzunca bir süre. Sonra ben anneme bir mektup yazdım, bu mektubun üzerine Nilgün Hanım ile tekrar görüştük. Ben ailemin çok "sığ" düşündüğünü, asla beni kabul etmeyeceklerini ve o ararsa ona saygısız davranacaklarını dile getirdim; ama yine de bana yardımcı olmak istediğini söyledi ve annemle görüştü. Bu görüşmede anneme kendisinin onu çok iyi anladığını, evladın önemli birşey olduğunu, bu günlerinde geçeceğini, o, yani annem kabul ederse herkesin de edeceğini, bunun Allah'tan geldiğini, ameliyatlarda korkacak birşeyin olmadığını, böyle davranarak kendini de evladını da (yani beni) yıprattığını anlatmış. Telefonun sonunda annem, "Benim Çocuğum" belgeselini izlemeyi kabul ederek bana karşı bir adım atmış bulundu. Sonrasında her ne kadar bu emirvakiden hoşlanmadığını dile getirse de, 8 ayın sonunda benimle barıştı ve konuşmaya başladı. Dışarıda bana rahatsız olacağım şekilde hitap etmekten vazgeçti. Sizin için küçük, benim için ise büyük bir adım atılmış oldu. Bugün bayram ve ben şu an memleketimdeyim. Ne kadar sakalımı kestirseler de, geriye kalan herşey çok güzel.  
Eğer sizin de böyle ilerlemeleriniz varsa bana ulaşmanızı rica eder, dinlemek ve yardımcı olmak, aynı zamanda dertleşmek de isterim. Herkese bol şans, iyi bayramlar.
                                                                                              
Ege Gökay ERTUĞRUL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder